ARAŞTIRMA │ GÖNÜL ŞİŞMANOĞLU

9 Nisan 2020 Perşembe

 

KAZAK EDEBİYATININ YAPI TAŞI 

 

Kazak edebiyatının yapı taşı, ömrünü kazak halkının eğitimine adamış, çalışmalarını Kazak’ların ilk öğretmeni olarak geliştirmiş; çocukların okuma yazma ve dini bilgileri öğrenebilmeleri için yaşamını sürdürmüştür. 
20 Ekim 1841 Kazak halkının Orta cüzü’nün Kıpçak boyundandır. Babası o henüz dört yaşındayken bir isyanda öldürülmüş, kendisini bulan kişi dedesi Balgoja Janburşula’ya teslim etmiştir. 

 

İbirey Altınsarin dedesinin yanında büyümüş, Kazak’ların henüz eğitim hayatı olmadığı göçebe hayattan yerleşik hayata geçiş dönemleriymiş. Rus’ların Kazak’ları tercüman olarak yetiştirmek istemeleri üzerine dedesi İbiray Altınsarin’i de eğitime göndermek ister. İlk dönem planlandığı tarihte eğitim başlamaz ve İbiray Altınsarin köyünde molladan ders almıştır. Ruslardan eğitimin başladığı haberi alınınca eğitim için gerekli olan ayakkabı ve kıyafetleri hazırlayıp 8-12 yaş aralığında gittiği okulda 11 diğer ders ile birlikte Rus, Tatar, arap ve Fars dillerini öğrenmiştir.
 

1860 yılında Kazak’ların da eğitim görmek için okul açmalarına izin verildiğinde Toğay şehrinde okul açmayı planladı. Okulun açılması, eşyaların temini külfetli ve fakir halk için zor bir süreç olmasına rağmen İbiray Altınsarin köy köy dolaşarak eğitimin önemini anlatmış, halkın desteği ile okul inşa etmiş ve 14 çocuk ile eğitime başlamış. Bu dönemde aynı zamanda tercümanlığa devam ediyormuş. Kısa süre sonra öğrencilere 2 çcuk daha eklenmiş. Halktan toplanan bağışlarla okulun yanına bir yurt yapılmış.  
Okulda basit matematik ve okuma yazmanın dışında erkekler için; marangoz, demir ustası, vb.; kızlar ise iç giyim, elbise dikim, örgü örme, halı dokuma, at kılından kemer yapma vb. dersler ile yerleşik hayata uyum sağlayabilecekleri eğitim sahibi olmuşlar.

1879 da Togay’daki okullara müfettiş olan İbiray Altınsarin’in hedefindeki okulları açmak için önünde hiçbir engel kalmamıştır. Togay ve civarında liseler açmaya başlar. Elek, Kostanay, Torğay, ve Irgaz’a 2 sınıflık Kazak-Rus okulları açar. Her okulun kendi kütüphanesinin olması gerektiğini söyleyerek yazdığı bir mektupta şunları söylemiştir: “Torğay ve civarındaki liselerde öğrenciler ve öğretmenler kütüphanelerini oluşturmak maksadıyla 700 som toplandı. Bu kütüphaneleri sadece öğrenci ve öğretmenler değil, okulu bitiren öğrencilerin ve kendini yetiştirmek isteyen vatandaşların da faydalanması için açtık.”

Kazak kızları için de açmak istediği okulların hükümet tarafından engellenmiştir. Birçok girişiminden sonra meyvesin toplar ve Kazak kızlarının okuyabileceği okullar açılır. Hatta bu okullarda görev yapacak öğretmenlere seminerler verip öğretmen seçimini yapar. İdealist, öngörülü, ufuk sahibi İbiray Altınsarin Kazak halkının eğitimi için ömrünü harcamıştır. 

Ibıray Altınsarin, açılan bu okullar için yeni türde kitapların basılması gerektiğini düşünmüş, Rusya ve batı ülkelerindeki çocuk edebiyatına ait eserleri incelemiş ve yeni eserler yazmıştır. Ayrıca gramer kitabı ve dini bilgiler içeren kitap da yazarak yayınlamıştır. Böylece yazılı Kazak edebiyatında çocuk edebiyatının temelini atan, çocuk edebiyatını kuran ve ilk örneklerini veren Ibıray Altınsarin olmuştur. 

Ibıray Altınsarin, Torgay’da müfettişlik yaptığı zamanlarda üst makamlarına Kazak gazetesinin çıkarılması için çaba sarfeder. Bu çabaların sonucunda “Qazaq Gazeti” adıyla 1883 yılının Ocak ayında, kendisinin yazdığı ilk sayı yayınlanır. 

O dönemde misyonerlik faaliyetlerinin arttığını gören Ibıray Altınsarin, okullarda İncil’in okutulmasına karşı çıkmıştır. Görüşlerini Katarinskiy’e yazdığı mektubunda açıkça görmekteyiz. Bu mektupta Orski’deki öğretmen okulunun müdürü A.G. Bessonov hakkında şikâyette bulunmaktadır: “Bizim Bessonov çıldırmış olmalı. Onun kendi öğrencilerine yaptığı tamamen mantıksız işlerini bildirmemek olmaz. Mesele şu; o, öğretmen okulunun üçüncü ve dördüncü sınıflarında İncil ve vaaz dersleri vermektedir, bu sınıflardaki öğrenciler bundan hoşlanmasalar da bu iş bir ay kadardır devam ediyormuş.”
Müslüman çocuklarının misyonerlik faaliyetlerinden olumsuz biçimde etkilenmesini doğru bulmayan Ibıray Altınsarin, 1884 yılında Kazan Üniversitesi matbaasında “Musılmanşılıqtıñ Tutqası” (İslamın Şartları) adlı eserini yayımlar. Arap harfleriyle yazılan bu eser 76 sayfadan ibarettir. Kur’an’ın sureleri ve ayetleri ilk kez açıklamalı olarak Kazak Türkçesinde yayınlanmıştır. O dönemde kitabın içeriğinden korkan birçok kişi aydın ve akademisyen, eserin adını bile anmamış, bahsedenler ise incelemeden üstün körü geçmiştir. 1884 yılında Orınbor’da kiril alfabesiyle tekrar yayınlanmıştır. 
Her ne kadar baskı döneminde Kazak çocuklar; dini kitabını sadeleştirilmiş dini terimlerden yoksun, okumuş olsalar da demokrasiden sonra orijinal halini okuyabilmişlerdir. 

Ibıray Altınsarin’in “Musılmanşılqtın Tutaqası”, Kazak ovasına çok önceden uzaktaki Arap memleketinden gelip toplumsal hayatın düşünce, örf-adet ve geleneklerinin gelişmesine etki eden, asırlar boyu devam edip gelen İslam dini hakkında Kazak diliyle yazılmış ilk okuma kitabıdır.
Kazak Hrestomatiyası adlı eserinin birinci cildi bastırabilmiş, ikinci cildini bastıramamıştır. Birinci cilt; çocuk ve yetişkin hayatına ait hikâyeler, Kazak akınlarının en iyi şiirleri ve Kazak atasözlerinden oluşmaktadır.


İbiray Altınsarin “Musılmanşılqtın Tutaqası”, “Kırgızskaya Hrestomatiya” kitapları ile Kazak halkının bilinçlenmesinde önemli rol oynamıştır.
İlk öğretmen ve ileri görüşlülüğü ile Kazak halkının öğrenerek kalkınmasını sağlamıştır. Kazak sözlü edebiyatını yazılı edebiyata geçirmiştir. Kazak gramer kitabı yazarak gramer kurallarının Kazak dilindeki kullanımını öğretmiştir. 

 

Trabzon / 09.04.2020

*Edebiyat Öğretmeni

 

 

Galeri

Gönül Şişmanoğlu