SÜRMENE

23 Nisan 2020 Perşembe

 

Karadeniz kıyısı boyunca sahile paralel olarak uzanan dağlar, doğuya doğru gidildikçe sahile daha dik olarak inmektedir. Sahil, yerleşimi mümkün kılacak düz alanlardan bu nedenle yoksundur. Bol yağmur nedeniyle dağlar orman ve sık bitki örtüsü ile kaplıdır. Vadilerde oluşan dereler sahilden iç kesime ulaşım için doğal geçiş yollarını oluşturmaktadır. Bölge kültürünün, batı dünyası ile ilk tanışmasına dair efsaneler, genç bronz çağı dönemine atfedilen ve mitolojik kahramanların yolculuklarını anlatan öykülerdir. Mitolojilerde önemli yer tutan bu öykülerde Doğu Karadeniz sahillerine dair yolculuklara yer verilir. 
Bölge Tizanlar, Canlar, Driller, Kolşilerin yaşamış, Kimmerler ve İskitlerin Kavimler Göçüne sahne olmuştur. MS. I yüzyıla ait bir haritadan geliştirildiği düşünülen“Tabula Peutingeriana” isimli bir Roma yol kılavuzundaki HYSSİLİME bölgesinin Sürmene olduğu söylenebilir. 
Bu belgeye göre Trapezunte’den sonra Hyssilime daha sonra da Opiunte gelmektedir ve Hyssilime; sahilde Trapezunte ile Opiunte arasında bir Roma askeri istasyonu olarak gösterilmektedir. 
MS.550 yıllarının başında gemiyle Traapezus’dan doğuya seyahat eden Prokopius, ‘Trapezunt bölgesinden SUSURMENA köyüne ve Rize denilen yere varılır’ bilgisini seyahatnamesine ekler. Prokopius, TZANİKA memleketi olarak adlandırdığı bölgenin yüksek kesimlerine yaptığı gezileri seyahat namesinde anlatmıştır.
Sürmene kelimesine ‘Sürmene’ olarak ulaşılabilen en eski kaynak 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’u fethinden sonra idari bölümde bir nahiye ismi olarak gösterilmiştir. 
1854 yılında yayınlanan vilayet nizamnamesine göre; Sürmene bir nahiye ve bu nahiyeye bağlı 69 köy olarak yeniden teşkilatlandırılmış; 1870-1871 tarihine kadar nahiye olarak Of kazasına bağlı olan Sürmene 1871-1872’den itibaren merkez kaza olan Trabzon’a bağlanmış; 1873 yılında ise kaza olmuş,1876 yılında belediyesi açılmış ve faaliyete geçmiştir. 
Sürmene; tarihi, doğal ve kültürel açıdan oldukça zengin bir potansiyele sahiptir. 
Bu bağlamda Sürmene İlçesinde kültürel miras oluşturan Roma mimarisi kiliseler Dirlik, Aksu, Karacakaya, Zeytinli mahallelerinde; Osmanlı mimarisi camiler Petekli, Gültepe Küçükdere Mahallelerinde bulunur. Tarihi konaklar ise Balıklı Mahallesindeki Memişağa ve Yakupağa Konakları ve Gültepe Mahallesindeki Haşimağa Konağının yanı sıra Petekli, Gültepe, Balıklı ve Küçükdere Mahallelerindeki tarihi çeşmeler İlçenin kültürel zenginliğinin bir parçasıdır. 
Sürmene’de antik çağdan günümüze kadar Kervan yolu; Coğrafi yapısı, kaleleri, hanları ve diğer yapıları ile ticari ve stratejik yol olma özelliğine sahiptir. Bu yol günümüzde aktif olarak kullanılan tek tarihi yoldur. Tarihi İpek yolunun denize açıldığı tek yol olma özelliğine sahip bu yolun geçtiği Sürmene ve Köprübaşı havzası barındırdığı zengin bitki ve hayvan biyoçeşitliliği, eşsiz doğal güzellikleri, kaleler, hanlar, ahşap ve kalem işi süslemeleri ile muhteşem camiler ve konaklar, kiliseler, köprüler, çeşmeler, özgün el sanatları ve pek çok kültürel varlığa sahiptir. Kervan yolu güzergahında bulunan Ağaçbaşı yaylasında Türkiye’nin en büyük ve en yüksek rakım da tüm özellikleriyle gerçek bir turba bataklığı bulunur. Bu bataklığı önemli kılan endemik türleri, alansal büyüklüğünün yanında 9.000 yıllık bir bilgi hazinesini bünyesinde barındırmasıdır. Ağaçbaşı bataklığı ve Sürmene- Köprübaşı havzaları Karadeniz’deki en önemli kuş göç yollarından birisi olarak her yıl yüzlerce türden binlerce kuşun geçiş yaptığı bir havzadır.

E. Âlâ TÜRKMEN

 

Yararlanılan kaynak: Sürmene Belediyesi

 

Galeri