KEVSER KARTAL* │ UTEF 2014

İLKLER ve FESTİVAL ANILARI
 

İnsan değerli anılar biriktirmeye erken başlamalı. Biriktirdiklerinin yaş aldıkça yaşam tecrübelerinde etkin rollerini hissediyor. Uluslararası Trabzon Edebiyat Festivali yaşamımdaki önemli adımlardan birisiydi. 

Bir gün UTEF Koordinatöründen bir telefon ve ardından bir davet mektubu aldığımda, heyecanlanmıştım. Üstat Ümit Yaşar Gözüm ile Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Ahşap Baskı Sanatı panelinde konuşup, uygulama yapacaktım.

Heyecanım doruktaydı, ilk defa bir uluslar arası festivalin davet ediliyordum, hem sanatçı uygulaması yapacaktım. Hızla hazırlıklarımı yaptım, gün gelip çattığında uçakla biraz gecikmeli Trabzon’a indiğimde, normal organizasyondan birisinin karşılamasını beklerken, Âlâ hanım, bizzat gelmişti. 

Havaalanında karşılaştığımızda küçük kızıymış gibi kucaklayıp, şehre vardığımızda, diğer davetliler festivalin tanışma mekanında toplanmış, kaynaşmışlardı bile. Tanışma ve açılış seremonisi ve tarihi konakta ahşap baskı uygulamasının ardından zengin yerel mutfağını tattığımız akşam yemeğinde ekip iyice kaynaşmıştı. 

Uygulama otelimize geldik. İkişer kişilik odalarda kalacak oda arkadaşları seçilmişti. Âlâ hanım, "Esen'ciğim, siz Kevser hanımla birlikte kalın" dediğinde, Esen Hanım, olgun ve anaç bir tavırla "gel kızım gidelim," dedi. 

Festival boyunca ayrılmadan kendisi de Trabzon doğumlu olduğu için, kenti anlattı. Yazarlık deneyimlerini, genç kızlık anılarını o kadar çok anlattı ki, bir daha hiç kopmadı ilişkilerimiz, geçen yıl sonsuz yolculuğuna uğurlayana kadar. Esin Üçüncüoğlu, rahmetle ve sevgiyle anıyorum. 

Yine yazar Zeynep Aliye, Çorumlu hemşerimiz akademisyen sanatçı Kadir Şişginoğlu, yabancı yazar akademisyen bir çok isimle tanışmak, sanat konuşup edebiyat dinlemek güzeldi.

Nihayet Bedri Rahmi Eyüboğlu Atölyesinin yetkin ismi Hughette Eyüboğlu’nun el verdiği son öğrencisi olarak sahnedeki yerimi alma anı gelip çatmıştı. Hem de entelektüel camianın tanınan üstadı Ümit Yaşar Gözüm ile aynı panelde Bedri Rahmi ve Ahşap Baskı Sanatı konuşacaktık. Heyecanımı görünce: Farz et ki kendine konuşuyorsun ve sınıfta hocanın tahtaya konu anlatmaya davet ettiğini düşün, dedi. 

Sahnede heyecandan iz yoktu, dolu salonda çıt çıkmadan konuşmamız bitip uygulama yapmaya başladığımda etrafımın kuşatıldığını gördüğümde doğru yolda olduğumu pekiştiriyordum. 

Ahşap Baskı uygulaması hem bölge insanından hem yabancı katılımcılardan büyük ilgi görmüştü. Konuşmayı izleyen Eyüboğlu ailesinden bir hanımın “Bedri Beyin sanatını ata yurduna getirdin, bu ne demek biliyor musun kızım diyerek gözlerinin dolması,” etkilemişti. 

İlçe gezilerinde insanların içtenlikli davranışları ve sahip oldukları değerlere sahip çıkmaları da etkilemişti hepimizi. 
Sümela gezimiz ayrı kalıcı etkisi olan bir gezi olmuştu. 

Festival kurucu başkanı Âlâ Türkmen’in ev sahipliği, herkesle birebir ilgilenmesi, yaşanan sorunlara getirdiği çözümler günün sonunda yapılan değerlendirmelerin özünü oluştururdu.

Festivalin mimarlarını, emek verenlerini yürekten kutluyor, aramızdan ayrılanları sevgiyle anıyorum. 

*Sanatçı