RUS MASALLARI │ ÇEVİREN: SİNEM BAKLACI*

14 Nisan 2020 Salı

 

KAZLAR ve KUĞULAR

 

Bir zamanlar ihtiyar bir adamcağız, ihtiyar karısıyla birlikte yaşıyormuş. Onların bir kızları ve bir de küçük oğulları varmış. 

Anne:

- Kızım, kızım! Biz işe gidiyoruz. Sana ekmek getireceğiz, gömlek dikeceğiz, şal alacağız. Akıllı ol, kardeşine göz kulak ol, avludan dışarı çıkma, demiş. 

İhtiyarlar gitmişler. Kız ise onların tembihlerini unutuvermiş. Erkek kardeşini pencerenin altındaki çimenlerin üstüne oturtmuş. Kendisi de dışarıya koşup oyun oynamış, gezinmiş. Derken kazlar, kuğular uçarak gelmişler, çocuğu yaka- layıp çatıya taşımışlar. 

Kız gelip bakmış, erkek kardeşi yokmuş! Annesi ve babası ona gününü gösterecekler diye gözünden yaşlar boşanmış. Ağlayıp sızlamış ama kardeşinden ses çıkmamış. Açık alana çıkıp koşmuş. Kazlar ve kuğular fırlayarak uzaklara doğru uçmuşlar ve karanlık ormanın içine dalmışlar. 

Kazlar ve kuğular kötü bir ün salmışlar. Bir sürü vukuatları varmış. Küçük çocukları çalıp saklıyorlarmış. Kız, erkek kardeşini onların götürdüğünü tahmin etmiş. Onların peşine düşmüş. Koşmuş, koşmuş, bir soba görmüş: 

- Soba, soba, söyle bana kazlar ne tarafa uçtular?

- Çavdar böreklerimden yersen söylerim.

- Ohoo! Benim baba ocağında buğdaydan bile börek yemeyiz ki. 

Soba, kazların ne tarafa uçtuğunu söylememiş.Kız biraz daha koşmuş, bir elma ağacı görmüş:

- Elma ağacı, elma ağacı! Söyle bana kazlar ne tarafa uçtu? 

- Benim yaban elmalarımdan yersen sana söylerim.

- Ohoo! Benim baba ocağımda bahçe elmasından bile yemeyiz.

Biraz daha koşmuş, lapa kıyıları olan sütten bir ırmak görmüş.

- Sütten ırmak, lapa kıyılar, kazlar ne tarafa uçtular?

- Benim sütlü lapamdan yersen söylerim.

- Ohoo! Benim baba ocağında kaymak bile yemeyiz. 

Uzun süre ormanlık alanda koşmuş, ormanda dolanmış, sonunda bir kirpi görmüş. Kirpiye dokunmak istemiş. İğnelerinin batmasından korkmuş. Ve: 

- Kirpicik, kirpicik! Kazların ne tarafa uçtuğunu gördün mü? diye sormuş. 

- İşte bu tarafa uçtular, diye göstermiş. 

Kız koşarak o tarafa gitmiş. Tavuk bacakları üzerinde duran bir kulübe görmüş. Kulübe bir duruyor bir dönüyormuş. Bu kulübede suratı damarlı, bacakları çamurdan olan Baba Yaga oturuyormuş. Kızın kardeşi de o kulübede küçük bir koltuğun üzerine oturmuş, altın elmalarla oynuyormuş. Ablası onu görmüş. Sessizce kardeşine yaklaşmış, onu tutmuş ve alıp götürmüş. Kazlar da onun peşinden koşmuşlar. Gittiği her yere acımasızca takip ediyorlarmış. Irmak sütten, kıyılar lapadan akıyorlarmış. 

- Nehir ana, sakla beni!

- Lapamdan yiyecek misin?

Yapacak bir şey yokmuş. Kız lapadan yemiş. Nehir onu kıyının altına saklamış. Kazlar geçip gitmişler. Kız çıkmış, “Sağ ol,” demiş. Tekrar kardeşiyle koşmaya başlamış. Kazlar geri gelmişler, karşıdan ona doğru uçmuşlar. Felaket! Ne yapmalı şimdi? Elma ağacını görmüş:

- Elma ağacı, ağaç ana! Beni sakla!

- Benim yaban elmalarımdan yiyecek misin?

Hemen yemiş, elma ağacı dallarıyla siper almış, yapraklarıyla onları örtmüş. Kazlar uçarak geçmişler. Kız çıkmış ve kardeşiyle beraber tekrar koşmaya başlamış. Kazlar onu görmüşler, doğruca onların üzerine üşüşmüşler, kanatlarıyla ha vurmuş ha vuracaklarmış. Kardeşini de elinden kapacaklarmış! Neyse ki yolda soba varmış. 

- Soba hanım, beni sakla!

- Benim çavdardan böreklerimi yiyecek misin?Kız hemen böreklerden ağzına atmış ve sobanın içine, fırın ağzına oturmuş. Kazlar uçarak geçmişler, dönmüşler, ötmüşler, ötmüşler, en sonunda da eli boş dönmüşler. 

Kız ise kardeşiyle koşarak eve varmış. Neyse ki tam eve vardıkları anda annesiyle babası da eve gelmişler. 

 



 

*Sinem BAKLACI; 1986'da Antakya'nın Tosunpınar Köyünde doğdu. 

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Rus Dili ve Edebiyat˝ bölümünden 2009'da mezun oldu. 

Milli Eğitim Bakanlığı’nındüzenlediği mülakat sınavı sonucunda Rusya 

Federasyonu Hükümet Bursu kazandı ve 2009 -2010 eğitim öğretim yılında Rusya St. Petersburg Devlet Üniversitesi Filoloji Fakültesi Rus Dili ve Edebiyat˝ bölümümden bir yıl süreli Rusça dil eğitimi gördü.

2011'de Tula Lev Tolstoy Devlet Pedagoji Üniversitesi'nin Filoloji Fakültesi'nde yüksek

lisans eğitimine başladı. 

2013'de Halk Edebiyatı alanında “Türk ve Rus Halk Masallarındaki Sembollerin 

Analizi ve Karşılaştırması” konulu araştırma tezini hazırlayarak mezun oldu.

 

 

Galeri

Kazlar ve Kuğu
Rus Masalları - Çeviren : Sinem Baklacı
Sinem Baklacı